Rotamız Mutluluk
 /  Gezinti Bağlantılarını Atla
Ana Sayfa /
Makaleler /
İNTEROSEPTİF DUYU

Duyular vücudumuzdan veya çevreden gelen bilgilerin beyin tarafından yorumlanması için beyne gönderilen uyarılardır. Bu duyular vestibüler, proprioseptif, taktil, işitme, görme, tat, koku ve interoseptif duyudur. İnteroseptif (İçsel) duyu iç organlardan gelen ve yaşamsal fonksiyonların sürdürülebilmesi için oldukça önemli olan açlık, tokluk, yorgunluk, tuvalet ihtiyacı, terleme, üşüme, susama, yorulma, kaşınma, gıdıklanma, ateş, halsiz hissetme gibi bedensel fizyolojik değişikliklerimizin farkında olmamızı ve uygun tepki vermemizi sağlayan duyu sistemidir.

 İnteroseptif duyumuzun bedenimizin içinde olan biteni bize haber vermesi sayesinde acıktığımızı, yorulduğumuzu, tuvaletimizin geldiğini, terlediğimizi, susadığımızı, canımızın acıdığını, midemizin bulandığını fark eder ardından bu durumları gidermek ve bedenimizi yeniden rahatlatmak ve önceki dengesini korumak için adımlar atarız. Bunların yanı sıra interoseptif duyumuzun duygularımızı fark etmek de onlarla baş etme becerileri geliştirmekte de çok büyük rolü vardır.

 Acıktığını fark eden çocuk sizden yemek ister, yorulduğunda dinlenir, tuvaleti geldiğinde tuvalete gider. İnteroseptif  duyusunda problem olan çocuklarda bahsettiğimiz tüm bu farkındalık ve baş etme becerilerinde sorunlar gözlemlenebilir. Bedenindeki bu değişiklikleri doğru yorumlayamayan bir çocuk örneğin karnının acıkmasının onda hissettirdiği durumu doğru yorumlayamaz, bedeninde neler olup bittiğini anlamadığı için de çözüm üretemez.  Var olan ve tam tanımlayamadığı rahatsızlık hissinden dolayı bu döngü huzursuzluk, mutsuzluk ya da davranış problemleriyle sonuçlanabilir. Eğer çocuk bedeninden gelen interoseptif değişikliklere karşı hassasiyet yaşıyorsa bu sorunu çözmek için çeşitli davranışlar geliştirebilir. Örneğin acıkma duyusundan rahatsız olan çocuk çok sık yemek yiyerek kendisini acıkmaktan korumaya ve bu şekilde bir çözüm geliştirmeye çalışabilir. Örneklerde gördüğümüz gibi bu duyudaki sorunlar da iki farklı şekilde sonuçlanabilir; ya yoğun tepki hiperreaksiyon ya da tepkisizlik;hiporeaksiyon 

İnterosepsiyon  duyusu olması gereken eşinin altında olduğunda  hiperreaksiyon belirtileri ve davranışları gözlemleyebiliriz. Hiperreaksiyon durumunda kişiye gelen duygusal bilgi sinir sistemi tarafından tolere edilemez ve rahatsız edici yükseklikte olarak algılanır durum böyle olunca kişi bu uyaranı daha az alma yoluna gidebilir ya da bu uyarana karşı diğer kişilere kıyasla daha fazla duygusal, davranışsal reaksiyonlar verebilir. Hiperreaktif çocuklarda açlık, susuzluk vb duyusal ihtiyaçlar onları sinirli yapabilir. Vücut ısıları ya da kalp hızlarındaki az bir değişiklik dikkatlilerinin dağılmasına / rahatsız olmalarına neden olabilir. Az bir ağrıyı bile şiddetli hissedebilirler. Yukarıdaki örnekte bahsedildiği gibi çocuğun sürekli açmış gibi yemesinin ardında açlığı hissetmekten kaçması yatabilir. Açlık hissi çocuk için çok rahatsız edicidir dolayısıyla da bundan kaçmak için sürekli yemeyi seçer ya da acıktığında aşırı sinirli ve mutsuz görünebilir.

 İnteroseptif duyu eşiği olması gereken seviyenin üstünde olduğunda bu kez  kişi vücudundan gelen uyarıların, değişikliklerin farkına varmakta zorlanır; hiporeaktiftir.  Bu çocuklar interoseptif duyuların beyine iletilmesi için daha yoğun uyarana ihtiyaç duyarlar. Susuzluk veya açlık hissetmeyebilir, bayılana kadar yorularak dinlenme ihtiyacı hissetmeyebilir. Ağrı ile gıdıklanmayı ayırt edemeyebilir.

İnteroseptif bütünlemeyi destekleyen aktiviteler ile çocuğun bedeninde olup biten değişiklikleri tanıması, daha iyi fark edebilmesi, doğru yorumlayabilmesi ve bu değişikliklerle baş edebilmesi sağlanabilir.

 


Atlantis Özel Eğitim ve Rehabilitasyon l Yazılım K7